Yıldızlar, yıldızlararası gaz ve toz kümeleri ile birlikte henüz tanımlayamadığımız karanlık maddenin kütle çekim kuvvetiyle birbirine bağlanarak oluşturduğu sistemlere galaksi (gökada) adını veriyoruz.1

Galaksilere, basit bir tanımla uzayda belirli bölgelerde kümelenmiş yıldız adaları da diyebiliriz. Evrenin yapı taşını oluşturan gökadalarla kıyasladığımızda uyduların, gezegenlerin hatta yıldızların bile kozmik ölçekte çok küçük kaldığını görebiliyoruz.

Samanyolu Galaksisi ve Keşfinin Kısa Tarihi

Milattan önceki yıllarda içinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi'yle birlikte komşu gökadalar ve bulutsular (nebulalar) gözlemlenmiş olsa da o zamanın astronomi bilgileri dahilinde yanlış tanımlanmışlardır. Ancak 1600'lü yıllarda teleskobun icat edilmesiyle birlikte gökadalara olan bakış açımızın hızla değiştiğini söyleyebiliriz.

  • Galileo Galilei, 1600’lü yıllarda gökyüzünde silik bir bant şeklinde gördüğü bölgenin (Samanyolu) birçok yıldız içerdiğini fark etti.
  • 1755’te Immanuel Kant, gökadamızın kütleçekim etkisiyle bir arada duran bir disk olduğunu söyledi. Aynı zamanda bulutsuların yavaş yavaş dönerek kütleçekim etkisiyle düzleşip yıldız ve gezegenleri oluşturduğunu savundu. Bu yapılara “Ada Evrenleri” adını verdi.
  • 1900’lü yılların başında ise Edwin Hubble, Andromeda Gökadası'nda parlaklığı zaman içerisinde değişen yıldızları kullanarak Andromeda'nın gerçek uzaklığını hesapladı. Buradan hareketle Hubble, Samanyolu'nun dışında farklı gökadalar olduğunu savundu.
galaksi
Edwin Hubble, Mount Wilson Gözlemevi'ndeki teleskobuyla gözlem yaparken, 1937, Los Angeles. (Credit: Margaret Bourke-White / Time & Life Pictures/Getty Images)
  • Samanyolu’nun evrendeki tek yapı olduğu düşünülürken Hubble’ın bu ispatı, insanlığın evrenin büyüklüğünü anlama çabasında büyük bir adım oldu.
  • Galaksiler, içinde yüz milyarlarca yıldız barındırabilir ve tıpkı yıldızlar gibi bir araya gelerek küme ya da grup adı verilen yapıları oluştururlar. Bizim içinde bulunduğumuz kümede büyüklük bakımından ilk sırada Andromeda, ikinci sırada gökadamız Samanyolu, üçüncü olarak Triangulum (Üçgen) gökadası ve 40’a yakın cüce galaksi olarak tanımlanan gökada mevcuttur.
  • Edwin Hubble kendi zamanına kadar olan çalışmaları inceleyerek gökadaların belirli bir şekilleri olduğunu fark etti ve morfolojik olarak gökadaları sınıflandırdı. Hâlâ kullanılan bu sınıflandırma “Hubble diyapazon diyagramı” olarak isimlendirilmiştir. Son yıllarda astronomlar tarafından keşfedilen yeni gökadalar bu gruplara uymayan yeni türleri ortaya çıkarmıştır. Ancak Hubble'ın sınıflandırmasına göre temelde üç tip (Spiral, Eliptik, Düzensiz) olduğunu söyleyerek bunlarla birlikte diğerlerini de inceleyelim.

Temel Galaksi Türleri Nelerdir?

Spiral (Sarmal) Galaksiler

Komşu gökadamız Andromeda dahil olmak üzere birçok gökada bu tipe örnek olarak gösterilebilir. Merkezden dışarı doğru spiral şekilde uzanan kollar, gökada denildiğinde herkesin aklına gelen o muhteşem görüntüyü oluşturan parlak yapılardır. Genç ve yaşlı yıldızlar bakımından zengin olup, yıldız doğumlarının çoğu kollarda gerçekleşmektedir.

galaksi
Fırıldak Gökadası, sarmal gökadalara bir örnektir. Messier 101 veya NGC 5457 olarak da bilinir. (Credit: ESA/Hubble)

Bu tip gökadalar, bahsi geçen spiral kolların bulunduğu düz bir disk, yoğunluktan dolayı merkezinde şişlik ve çoğu ölmüş yıldızlardan oluşan halo bölgesi içerir. Hubble'ın sınıflandırmasına göre, spiral gökadalar Sharfiyle gösterilir ve gökada merkezindeki şişliğin büyüklüğüne bağlı olarak a, b, c tiplerinde isimlendirilir. Sa tipte bir gökada büyük şişliğe sahipken, Sc tip gökadanın şişliği küçüktür.

Çubuklu Spiral Galaksiler

Spiral galaksi türünün başka bir varyasyonudur. Merkezinden geçerek diske doğru uzanan doğrusal bir madde çubuğuna sahiptir.

galaksi
NGC 1300, Dünya'dan 61 milyon ışık yılı uzaklıkta bir çubukla sarmal galaksidir. (Credit: HST/NASA/ESA)

Bu tip galaksilerde kollar, genelde merkezden değil çubuğun uçlarından çıkarlar. Çubuklu spiraller Hubble diyagramında SB harfleriyle gösterilirler. Galaksimiz Samanyolu bu tipe bir örnektir ve SBb tipi olarak görülmektedir.

Eliptik Galaksiler

Evrende en çok bulunan tiplerdir. Ancak çoğu küçük ve sönük olduğu için kategorize edilememiştir. Sönük olmalarının sebebini barındırdıkları çok sayıda yaşlı yıldızlara bağlayabiliriz.

galaksi
Dev eliptik gökadaya bir örnek: ESO 325-G004. (Credit: NASA, ESA, The Hubble Heritage Team)

Bu tiplerde yeni doğan ve genç yıldız oranı oldukça düşüktür. Adını aldığı eliptik bir yapıya sahiptir. Hubble diyagramında Eharfiyle gösterilir ve ne kadar eliptik görünüyorsa ona göre alt kategorilere ayrılır. E’ den sonra 0’dan 7'ye kadar numara verilerek; daireye en yakın görünenler E0, en eliptik görünenler ise E7 olarak isimlendirilir.

Merceksi Galaksiler

Spiral ve eliptik gökada türleri arası geçiş aşamasında olan her iki türden de özellik taşıyan melez gökada türüdür. Sarmal kolları olmayan spiral galaksilere benzerler. Disk ve eliptik haleleri vardır.

galaksi
Draco Takımyıldızı'nda merceksi bir gökada olan Spindle Galaksisi... (Credit: NASA/ESA)

Merkezlerindeki şişlik spiral galaksilere göre çok daha büyük olup bu sebeple yan açıdan görünümleri de bir merceği andırır. Yıldızlararası gaz ve tozların büyük bir kısmını tüketmiş ya da kaybetmiş olduklarından dolayı yeni yıldız oluşumu azdır. Yani merceksi gökadalar daha çok yaşlı yıldızlardan oluşur. Hubble diyagramında ise S0 olarak isimlendirilir.

Düzensiz Galaksiler

Diğer gökada tiplerinde bahsettiğimiz merkezi şişlik, spiral kol gibi düzenli yapılara sahip değillerdir. Görünümleri diğer sınıflara benzemediği için Hubble tarafından düzensiz gökada olarak isimlendirildi.

galaksi
NGC 1427A düzensiz galaksilere bir örnektir. (Credit: NASA, ESA, and The Hubble Heritage Team (STScI/AURA))

Hubble, diğer gökadaları belli bir düzen içinde görebiliyorken düzensiz tiplerin başına bir şeylerin geldiğini ve gökadaların çarpışarak düzensiz tip gökadaları oluşturduğunu düşündü. Günümüzde oluşturulan simülasyonlar da bunu desteklemektedir. Ayrıca bazı düzensiz gökadalara baktığımızda açıkça birbirine karışan iki yapı gözlemleyebiliyoruz. İçlerinde yaşlı yıldızlarla birlikte yeni yıldız oluşumları da gözlemlenmektedir. Hubble diyagramına göre Irr1 ve Irr2 olarak isimlendirilir. Irr1, spiral kol izleri taşıyan tiplere verilen isimdir. Irr2 ise hiç düzenli yapı izi taşımayan kaotik bir tiptir.

Yazan: Tolga Barın
Düzenleyen: Kemal Cihat Toprakçı

Kaynaklar ve Referanslar:

  1. Type of galaxies: Facts, information, history & definition. The Nine Planets. (2021, January 4). Retrieved June 22, 2022, from https://nineplanets.org/type-of-galaxies/