Güneş Sistemi bilinen 8 gezegene ev sahipliği yapar. Bunlardan Güneş’e en yakın 4 gezegen olan Merkür, Venüs, Dünya ve Mars “kayasal gezegenler” olarak tanımlanır. Sonraki 2 gezegen; Jüpiter ve Satürn ise “gaz devleri” olarak sınıflandırılırken; Güneş’e en uzak 2 gezegen olan Uranüs ve Neptün de “buz devleri” olarak adlandırılmıştır. Güneş’e ve Dünya’mıza olan uzaklıkları nedeniyle incelenme şansı çok az olan bu iki gezegenden Uranüs hakkında neler biliyoruz gelin bakalım.

uranüs
Uranüs gezegeninin Voyager 2 uzay sondası tarafından 1986 yılında çekilmiş bir fotoğrafı. (Credits: NASA/JPL)

Teleskopla Keşfedilen İlk Gezegen: Uranüs

Dünya’dan çıplak gözle bakıldığında 5 gezegen kolayca görülebilir. Bu nedenle bu 5 gezegen çok eski zamanlardan beri bilinmektedir. Bunlardan Merkür, Güneş’e çok yakın olduğu için gözlenmesi biraz zor olsa da gökyüzünde hızlı yer değiştirdiği için kolayca gezegen olarak tanımlanabilmiştir. Venüs ve Mars, Dünya’mıza çok yakın gezegenlerdir ve şehir ışıklarında bile kolayca görmek mümkündür. Jüpiter ve Satürn ise devasa boyutları sayesinde yine kolay gözlemlenebilir gezegenlerdir.

uranüs
Çıplak gözle gözlemlenmesi en kolay gezegenlerden olan Venüs, yıldızlar arasında oldukça parlak ve küresel bir görüntüye sahiptir.

Bundan öteye gidildiğinde işin biraz zorlaştığı düşünülür. Ancak sanılanın aksine, bir sonraki gezegen, yani Güneş’e yakınlığına göre 7. sırada olan Uranüs de eğer şartlar el verirse çıplak gözle görülebilir. Yaklaşık 20 astronomik birim (3 trilyon kilometre) uzaklığı, hiç küçümsenmeyecek bir mesafede olsa da şehir ışıklarından uzakta iseniz ve gözleriniz yeterince sağlıklıysa, Uranüs’ü çıplak gözle görmeniz muhtemeldir.

uranüs
Uranüs gezegenini çıplak gözle gözlemlemek için ışık kirliliğinin olmadığı bir bölgede oldukça keskin gözlere sahip olmak gerekir. (Credits: Paul Sutherland/Skymania)

Bu özelliğiyle Uranüs eski astronomlar tarafından da gözlenmiş ancak kayıtlara yıldız olarak geçirilmiştir. Bu durum, Alman asıllı İngiliz astronom William Herschel’in 1781 yılında kullandığı teleskop ile Uranüs’ü fark edip, onun bir nokta gibi değil, disk şeklinde ve hareket halinde olduğunu fark etmesiyle değişmiştir. Bir başka deyişle Herschel, Uranüs'ün yıldız değil, gezegen olduğunu ilk keşfeden isimdir. Bu keşif astronomi dünyasında önemli yer edinmiştir çünkü ilk kez bir gezegen, teleskop yardımı ile keşfedilmiştir. Yani Uranüs, eski çağlardan beri keşfedilen ilk gezegen olarak kayıtlara geçmiştir.1

"Uranüs" Ne Anlama Geliyor? Nasıl İsimlendirildi?

Uranüs keşfedildiğinde, gezegenin isimlendirilmesi için farklı öneriler sunulmuştu. Bunlardan biri, Uranüs'ün isminin Georgium Sidus olması yönündeydi. Bu isim, Herschel'in çalışmalarını destekleyen ve o sırada Birleşik Krallık'ın kralı olan III. George' ithafen önerilmişti.

uranüs
Yunan mitolojisinden Uranüs'ün İtalya'da bulunan zemin mozaiği.

Kayıtlara geçmeyen bu isimlendirmenin dışında Herschel ve Neptün önerileri bulunsa da nihayetinde Uranüs isminde karar kılınmıştır. İlginç bir şekilde gezegen isimlerinin tamamı Roma mitolojisinden gelirken, Uranüs ismi Yunan mitolojisinden gelir. Satürn, Roma inancında Jüpiter’in babasıdır. Satürn’ün babası da Caleus’dur. Caleus’un Yunan mitolojisindeki karşılığı Ouranos Latince’ye Uranus olarak geçmiş ve gezegene isim olmuştur.

Uranüs'ün Genel Özellikleri

Güneş etrafındaki bir turunu 84 yılda tamamlayan Uranüs, eksen olarak Güneş Sistemi’nde türünün tek örneği bir özellik taşır. Öyle ki ekseni neredeyse dik açı kadar eğiktir.2 (97.77˚) Hâliyle kutupları, Güneş’e bakan ya da Güneş’e arkası dönük bölgeleridir. Bu eğikliğin sebebi olarak büyük bir çarpışma yaşamış olması, düşünülen ilk neden olsa da bunu doğrulamak eldeki verilerle henüz mümkün değildir. Güneş Sistemi’ndeki 8 gezegenden 6’sı ve dahi Güneş’in kendisi, eksenleri etrafında batıdan doğuya doğru dönerken, en sıcak gezegen olan Venüs doğudan batıya ve en soğuk gezegen olan Uranüs ise kuzeyden güneye döner.

uranüs
Uranüs eksen eğikliğiyle Güneş Sistemi'ndeki diğer gezegenlerden ayrılır. (Credits: Lawrence Sromovsky, University of Wisconsin-Madison/W.W. Keck Observatory)

Burada enteresan başka bir konu vardır ki, en sıcak gezegen en yakın Merkür değil, 2. sıradaki Venüs’tür ve bunu karbondioksit yüklü atmosferine borçludur. Uranüs de benzer şekilde Güneş’e en uzak 2. gezegen olmasına rağmen kimyasal yapısı sayesinde -223 dereceye kadar inen sıcaklığıyla, en soğuk gezegen sıfatını Neptün’e kaptırmamıştır. Mutlak sıfırın -273.15 derece olduğunu hesaba katarsak, bunun ne kadar düşük bir değer olduğunu daha iyi kavrayabiliriz. Uranüs’ün çapı Dünya’nınkinin 4 katıdır. Kütlesi de yaklaşık 15 Dünya kütlesidir. Ancak 63 kata yaklaşan hacmi nedeniyle çok daha düşük yoğunlukludur.

Uranüs'ün Katmanları ve Atmosferi

Uranüs'ün Dünya büyüklüğünde, demir ve magnezyum-silika içeren bir çekirdeği olduğunu söyleyebiliriz. Bu çekirdeği saran manto tabakası ise su, amonyak ve metan dolu bir okyanusu andırmaktadır. Dış gezegen uzmanı astronomlar bu karışım için buz ifadesini kullanırlar ama bu bizim bildiğimiz buz ile aynı şey değildir.

uranüs
Uranüs'ün katmanları. (Credits: Oregon.edu)

Uranüs’ün içindeki basınç o kadar büyüktür ki, metan (CH4) moleküllerini kırıp, açığa çıkan karbon atomlarını elmasa dönüşecek kadar sıkıştırabilir. Buradan hareketle, Uranüs’ün derinliklerinde elmas denizleri olması oldukça muhtemeldir. Gezegenin atmosferi ise helyum ve hidrojen dışında metan gazı içermektedir. Metan, kırmızı ışığı çok iyi derecede emer. Hâliyle Uranüs’ten yansıyan ışık genelde mavi ve yeşildir. Bu pürüzsüz görünümlü yüzeyin temel nedeni atmosferin bu bileşenleridir.

Uranüs'ün Uyduları ve Halka Sistemi

Uydu bakımından da oldukça zengin sayılabilecek olan gezegen, bilinen 27 uyduya sahiptir. Bu uydular isimlerini, William Shakespeare ve Alexander Pope’un eserlerinde geçen karakterlerden almışlardır.3 Uranüs’ün uyduları, gezegenin etrafında yatayda değil dikeyde dönerek, yine Güneş Sistemi’nde tek görülen bir özellik taşırlar. Uyduların bu hareketini lunaparklardaki dönme dolaba benzetmek pek yanlış olmaz.

uranüs
Uranüs ve sırasıyla 6 büyük uydusu. Soldan sağa uydu isimleri: Puck, Miranda, Ariel, Umbriel, Titania ve Oberon.

Uydularının dışında Uranüs, 1997 yılında keşfedilmiş 13 katmanlı halka sistemine de sahiptir. Astronomlar, bir yıldızın önünden geçmekte olan Uranüs’ü, bu sırada yıldızın ışığı atmosferinin içinden geçeceği için hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak adına incelerlerken, ışıkta dalgalanmalar tespit edince bunun bir halka sistemi olduğunu anladılar.

uranüs
Uranüs, oldukça ince halkalara sahiptir. (Credits: Voyager 2, NASA, Erich Karkoschka (U. Arizona)

Ancak bu halkalar hem çok ince hem de oldukça solukturlar. Bir başka uydunun çarpışma sonrası, uydunun tamamen dağılması ile oluştukları tahmin edilmektedir.

Manyetik Alanı

Gezegenin manyetik alanının merkezi, gezegenin merkezinden yaklaşık 8.000 kilometre dışarıdadır.4 Manyetik alan ekseni ile kendi etrafında dönme ekseni yaklaşık 50 derecelik bir açı yapar. Bu iki durumun sebebi tam olarak bilinmese de çekirdek ya da mantosunda yer alan kimyasal yapının bu duruma neden olduğu düşünülmektedir.

uranüs
Uranüs manyetosferinin temel bir görüntüsü. (Credits: NASA's Scientific Visualization Studio)

Günümüze kadar Uranüs'e sadece 1 adet sonda ulaşmış ve gezegenin fotoğrafını çekebilmiştir. NASA’nın Voyager 2 uydusu 1986 yılında yaptığı yakın geçişte gezegen hakkında sahip olduğumuz pek çok bilgiyi edinmemize yardımcı olmuştur. Her ne kadar planlar bulunsa da maalesef Uranüs’ün keşfi için onay alabilmiş yeni bir uzay programı yoktur.

Uranüs'ün Yörüngesi Dokuzuncu Gezegene Mi İşaret?

Uranüs’ün yörüngesindeki olağandışı sapmalar nedeniyle bir başka gezegenin var olması gerekliliği matematiksel olarak tespit edilmişti. Neptün, bu sayede matematiksel olarak hesaplanıp, gözlemsel olarak da saptanabilmiştir. Diğer yandan, Uranüs ve Neptün’ün yörüngelerindeki durum göz önüne alınarak dokuzuncu gezegenin olması tahminiyle Plüton gezegeni keşfedilmiş olsa da bu durum tamamen rastlantı eseridir.

uranüs
Varlığı tartışılan dokuzuncu gezegene dair bir sanatçı tasviri. (Credits: nagualdesign; Tom Ruen (CC BY-SA 4.0)

Voyager 2’nin ziyareti sonrası Uranüs ve Neptün’ün kütleleri daha net biçimde hesaplanmış ve yörüngedeki sapmanın yanlış düşünüldüğü anlaşılmıştır. Nitekim Plüton’un böylesine büyük bir etki yapacak kütlesi yoktur. Buradan hareketle, dokuzuncu gezegenin varlığı oldukça tartışmalı bir meseledir diyebiliriz.

Evren’in nasıl her köşesi insanda heyecan uyandırıyorsa, Uranüs de benzer biçimde bizi hayretler içinde bırakıyor. Bu soğuk ve uzak gezegen, henüz insanlığın pek dikkatinde olmasa da geleceğin neler göstereceğini bilemeyiz.

Yazar: Uğur Çontu
Editör: Kemal Cihat Toprakçı

Kaynaklar ve Referanslar:

  1. Wei-Haas, M. (2021, Mayıs 3). Uranus, the seventh planet in our Solar System. Science. Alındığı Tarih: 15 Mart 2022. Bağlantı Adresi: https://www.nationalgeographic.com/science/article/uranus
  2. Uranüs Gezegeni ve uyduları Kozmik Anafor. (2018, Kasım 9). Alındığı Tarih: 15 Mart, 2022. Bağlantı Adresi: https://www.kozmikanafor.com/uranus-ve-uydulari/
  3. NASA. (2020, Kasım 19). Uranus Moons. NASA. Alındığı Tarih: 15 Mart, 2022. Bağlantı Adresi: https://solarsystem.nasa.gov/moons/uranus-moons/overview/
  4. Uranus's Magnetic Field - Found, Magnetosphere, Belts, and Radiation - JRank Articles. Alındığı Tarih: 15 Mart, 2022. Bağlantı Adresi: https://science.jrank.org/pages/7118/Uranus-Uranus-s-magnetic-field.html