NASA, zaman zaman dünyaya yaklaşan gök cisimlerini duyuruyor. NASA'nın duyurduğu bu gök cisimleri, eğer potansiyel tehlikeli asteroit olarak etiketlenmişse, bu ilginç isimlerinden dolayı panik havası yaratmayı da başarıyorlar. Peki potansiyel tehlikeli asteroitler (PHO) nedir ve gerçekten endişelenmeli miyiz? Bu asteroitlere neden "tehlikeli" deniyor?
Asteroit Nedir?
Konumuza gelmeden önce asteroit ya da küçük gezegen (minör planet) olarak isimlendirilen bu gök cisimlerinden biraz bahsedelim. Asteroitler, yaklaşık 4.6 milyar yıl önce Güneş Sistemi’nin oluşumuyla birlikte meydana gelen cisimlerdir. Ve Güneş sistemindeki asteroitlerin büyük bir kısmı Mars ve Jüpiter arasındaki Asteroid Kuşağı’nda yer alır. Bu kuşakta yaklaşık olarak 600.000 asteroid var. Buradaki gök cisimlerinin çapı birkaç santimetreden yaklaşık 1.000 kilometreye kadar geniş bir ölçekte değişiklik gösteriyor.
Örneğin, bugüne dek keşfedilmiş en büyük asteroit olan Ceres, 952 kilometre çapa sahiptir ve boyutundan dolayı aynı zamanda “cüce gezegen” olarak da sınıflandırılır. Ayrıca Ceres asteroit kuşağının toplam kütlesinin %32’sini oluşturur. En büyük ikinci ve üçüncü asteroitler olan Vesta ve Pallas’ın çapları ise 500 kilometrenin üzerindedir. Ancak bu saydığımız büyük asteroitler istisna sayılabilir. Çünkü astreoitlerin büyük bir kısmı ancak birkaç yüz metre boyutlarında oluyor. Nitekim Dünya'ya yaklaştığı için haber yapılan gök cisimlerinin neredeyse hepsi bu boyut aralığında yer alıyor.1
Potansiyel Tehlikeli Asteroitler Ne Kadar Tehlikeli?
Şimdi gelelim en önemli soruya, biz “tehlikeli” ve “yakın” sözcüklerinden ne anlamalıyız? Bu gök cisimlerinin gerçekten Dünya’ya çarpma ihtimali ne kadar, endişe etmeli miyiz?
Yörüngelerine ya da boyutlarına göre bazı asteroitler, “tehlikeli olabilecek gök cisimleri” olarak sınıflandırırlar. Eğer bir gök cisminin yörüngesi, Dünya’dan 7 milyon 500 bin kilometreden daha yakın olacak şekilde kesişiyorsa (Dünya – Ay arası mesafenin 19.5 katından daha az) ve çapı 140 metre ve üzerindeyse, bu gökcisimleri tehlikeli olabilecek gök cisimleri (PHO) olarak etiketlenir.2
Bu sınıflandırma, gelecekte dünyaya tehlike yaratabilecek cisimlerin takibini kolaylaştırır. Ancak PHO kategorisinde olan her gök cismi, adından dolayı dünyaya çarpacak diye bir şey de yok. Öyle ki, tehlikeli olabilecek cisimler sınıfındaki gök cisimlerinin en az %98’inin gelecek 100 yıl içerisinde Dünya’ya çarpma ihtimali bulunmuyor. Küresel ölçekte tahribata ve felakete yol açabilecek büyük cisimlerinse her 100.000 yılda 1 Dünya’ya çarptığı görülüyor. Yani bu türden çarpışmalar her 1000 asırda bir gerçekleşen, oldukça nadir olaylar.
Örneğin, 1 Haziran 2021 tarihinde panik yaratan 139 metre boyutundaki 2021KT1 asteroidi de 7 milyon 200 bin kilometre mesafeden geçiş yapmıştı.3 Yani tehlikeli olabilecek cisim sınıflandırmasına tam sınırdan dâhil olan bir gök cismiydi. Bu uzaklıklar, dünyamız için güvenli bir mesafe olduğu için endişe etmeyi gerektirecek bir durum söz konusu değil. NASA’nın duyurduğu diğer pek çok asteroidin boyutlarıysa yolcu uçağı boyutlarından, 2 katlı ev büyüklüğüne kadar değişkenlik gösterebiliyor. Ancak bu gök cisimleri boyutları nedeniyle potansiyel tehlikeli gök cismi kriterlerini karşılamadığı için tehlikeli olarak sınıflandırılmıyor ve haber siteleri tarafından görmezden geliniyor.
Ne Kadar Yakından Geçiyorlar?
Ayrıca, astronomik ölçekte 7 milyon 200 bin kilometre aldığınız referansa göre yakın ve uzak sayılabilir. Örneğin Dünya ve herhangi bir yıldız arası uzaklığı referans alırsanız, bu mesafe çok yakın sayılır. Ancak Dünya ve Ay arası mesafeyi referans alırsanız, çok da yakın sayılmaz. Çünkü 7 milyon 200 bin kilometre Dünya - Ay arası mesafenin yaklaşık 19 katına denk geliyor. Bu gök cisimlerin hızları saatte 60 bin kilometreden, 100 bin kilometreye kadar ulaşabilse de Dünya'ya çarpma ihtimalleri yok denecek kadar düşük oluyor. Ancak PHO’lar söz konusu olduğunda bu ihtimalin hiçbir zaman %0 olmadığını da söylemek gerek.
Özetle, "Dünya'nın yakınından geçecek asteroit, Dünya'ya yaklaşan meteor" gibi başlıklarla yazılmış haberler gördüğünüzde, endişe etmeniz gereken bir durum olmadığını anlayabilirsiniz. Ancak elbette gezegenimizin geleceği için bilim insanları en düşük ihtimalleri bile hesaba katmak durumundalar. Bu yüzden NASA “Gezegen Savunması” misyonu kapsamında Dünya’ya yakın cisimleri sürekli takip altında tutuyor. Gezegenimizi bu türden tehditlerden korumak için asteroidin yönünü değiştirmek, hatta asteroid üzerinde nükleer silah kullanmak gibi yöntemler de yer alıyor. Örneğin Çift Asteroid Yönlendirme Testi (DART) projesiyle 2022 yılında, asteroid Dimorphos’a bir uzay aracı gönderilecek ve asteroidin yörüngesinin küçük bir ölçüde de olsa değiştirilmesi denenecek.4
Kemal Cihat Toprakçı
Kaynaklar ve Referanslar
- NASA. Asteroid Watch. https://www.jpl.nasa.gov/asteroid-watch.
- NASA. Glossary. https://cneos.jpl.nasa.gov/glossary/PHA.html.
- NASA. JPL Small-Body Database Browser. https://ssd.jpl.nasa.gov/sbdb.cgi?sstr=2021+KT1%3Borb.
- Talbert, T. (2017, Haziran 30). Double Asteroid Redirection Test (DART) Mission. NASA. https://www.nasa.gov/planetarydefense/dart.